Engelli bir insanın ne tür sorunları olabilir? Duygusal yaklaşımları nedir?
Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş
Engelli bir insanın ne tür sorunları olabilir? Duygusal yaklaşımları nedir? Sorularına kendimce cevap vereceğim. Bu yazımı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim… Ayrıca anlattığım hikayedeki kahramanımızdan ilham alabilirsiniz.
Engelli bir insanın yaşadığı sorunlar çok çeşitlidir. Engellilik durumu, bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan kişileri kapsar. Engelli insanlar, çevresel mimari erişim, ulaşım, eğitim, kültür, iletişim, iş ve istihdam gibi temel haklara erişimde engellerle karşılaşabilirler. Ayrıca engelli insanlar, toplumda ayrımcılık, önyargı, damgalama ve dışlanma gibi sosyal sorunlarla da mücadele etmek zorunda kalabilirler.
Engelli bir insanın duygusal yaklaşımları ise kişiden kişiye değişebilir. Bazı engelli insanlar yaşadıkları zorluklara rağmen umutlu, iyimser ve mücadeleci olabilirler. Kendilerine güvenebilir, hayattan keyif alabilir ve başkalarına yardım edebilirler. Bazı engelli insanlar ise yaşadıkları zorluklar nedeniyle üzgün, karamsar ve çaresiz olabilirler. Kendilerini yetersiz hissedebilir, hayattan kopabilir ve başkalarından uzaklaşabilirler. Bu duygusal durumlar engelli insanların kişilik özellikleri, engellilik derecesi, destek aldıkları kaynaklar ve toplumsal koşullar gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Aklıma gelen bir hikaye şöyle:
Gözleri Görmeyen Bir Kızın Hikayesi ve Yaşamla Mücadelesi
Aylin, doğuştan gözleri görmeyen bir kızdı. Küçükken annesi ona masallar anlatır, babası ona müzik dinletir, ablası ona oyunlar oynatırdı. Aylin bunları çok severdi. Okula başladığında da arkadaşları ona çok iyi davranır, öğretmenleri ona çok şey öğretirdi. Aylin okumayı yazmayı çok severdi. Kabartma yazıyla yazılmış kitapları okurdu. Hayal gücü çok kuvvetliydi. Kendi kendine hikayeler uydururdu.
Aylin büyüdükçe hayatın zorluklarıyla karşılaştı. Okulda bazı çocuklar onunla dalga geçer, sokakta bazı insanlar ona acır bakışlar atardı. Aylin bunlara üzülürdü ama yılmazdı. Kendini geliştirmek için çok çalışır, yeni şeyler öğrenmek için çok merak ederdi. Müzik tutkusunu hiç bırakmazdı. Piyano çalmayı öğrendi. Sesinin de güzel olduğunu fark etti. Şarkı söylemeye başladı.
Aylin liseyi bitirdiğinde üniversite sınavına girdi. Hayali müzik eğitimi almak ve profesyonel bir şarkıcı olmaktı. Sınava çok iyi hazırlandı ve istediği bölümü kazandı. Üniversitede de arkadaşları oldu. Onun sesine hayran kaldılar. Onu sahneye çıkarmak için ikna ettiler. Aylin ilk başta çekindi ama sonra cesaretlendi ve sahneye çıktı. Şarkısını söylediği anda herkes büyülendi. Aylin’in sesi o kadar güzel ve duyguluydu ki dinleyenleri mest etti.
Aylin mezun olduktan sonra hayalini gerçekleştirdi ve profesyonel bir şarkıcı oldu. Albümleri çok satanlar listesine girdi. Konserleri tıklım tıklım doldu. Hayranları ona çok sevgi gösterdi. Aylin mutlu ve başarılı bir hayat sürdü.
Aylin’in hikayesi bize gösteriyor ki engelli olmak hayallerden vazgeçmek demek değildir. Engelli insanlar da yetenekli, çalışkan ve azimli olabilirler. Onlara saygılı davranmalı, destek olmalı ve haklarını savunmalıyız.