Tek Ayağı ile Başarısını Kanıtladı
Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş
Doğuştan iki kolu ve bir bacağı olmayan İlknur Peder, engelli olduğu için ilkokula, tiyatro salonlarına, yüzme havuzuna kabul edilmediği günleri geride bıraktı ve tek ayağıyla yazmayı öğrenerek bugün binlerce kişiye “kişisel gelişim” seminerleri veren bir psikolog oldu
Peder, engelli bir kadın olarak yaşadığı zorlukları, “Bu kızı okula göndermenize gerek yok” yanıtıyla ilkokula alınmadığı dönemleri ve mücadeleden vazgeçmeden kazandığı başarıları anlattı. Kadın olmanın da zaman zaman bir tür engel olarak algılandığını söyleyen ve iki kat dezavantajlı duruma düştüğünü söyleyen İlknur Peder, başarıya giden öyküsünü şöyle özetledi:
OKUL MÜDÜRLERİ OKULA ALMADI
“Çok fazla zorluk yaşadık, sokağa çıkmak bile zordu, bir de eğitim almaya çalışıyordum. Bazı okul müdürleri hem engelli hem de bir çocuğunun okumasına gerek görmüyor ve babamı geri çeviriyorlar. O yüzden ben 18 yaşına kadar okuyamadım. Annem evde okumayı öğretti kendim de ayağımla yazı yazmayı öğrendim. Bol bol kitap okudum. 18 yaşından sonra okulları dışarıda bitirdim. Hep psikolog olmayı hayal etmiştim ve Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazandım.”
“EN BÜYÜK BAŞARIM KENDİMİ SEVEBİLMEM”
İstediklerini yapabilmek için çok zorlandığını ama zorluklardan yılmadığını söyleyen İlknur Peder, engelli bir kadın olarak kendini önce arkadaşlarına sonra da topluma kabul ettirdiğini ifade etti. Okuldan mezun olduktan sonra kendi merkezini kurduğunu ve zamanla danışan sayısının yükseldiğini dile getiren Peder, 10 yılda binlerce insana “kişisel gelişim” seminerleri veren bir psikolog haline geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde “İstihdamda Engel Yok” programına katılan ve çiçek takdim eden, çok sayıda başarı belgesi de olan Peder, amacının sertifika kazanmak, başarı belgesi toplamak olmadığını, kendisine saygısını kaybetmeden topluma bir şeyler kazandırmak istediğini kaydetti.
Bunları yaparken tüm kadınlar gibi psikolojik baskıya da maruz kaldığını anlatan Peder, “Bir tane hayatım var, o şansımı elimden geldiğince en iyi şekilde kullanıp onurumla ruhumu teslim etmek istiyorum. Ne engelli ne de kadın olarak ezilecek biri olarak görülmeyi isterim” dedi.
“YAŞAM ÖL DENİLEN BİR ORTAMDA YAŞAYABİLİYORSAN BU BAŞARI”
Engelli kadınların da eğitim alma, tiyatroya gitme, havuzda yüzme, aşık olma haklarına sahip olduğunu dile getiren İlknur Peder, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir engellisiniz ve bir kadınsınız. İki kere dezavantaj gerçekten. Hem engelli hem de kadın olarak ‘Yaşama, öl’ denilen bir ortamda yaşayabiliyorsan, kendini sevebiliyor ve hayattan keyif alabiliyorsan en büyük başarı bu bence.
Kadın olarak kendimize tutumuzu da belirlemeliyiz. Kadın olarak kendimi nasıl anlamlandırdığımız çok önemli. Gücü elinde tutan erkekse o güce yaranmak, onun onayını almak, beğenisini elde etmek adına verdiğimiz tavizler biçim için bir engel daha oluşturuyor. Hepimizin yapabileceği çok şey var diye düşünüyorum. Kadın olalım, erkek olalım fark etmez, birbirimize katacağımız çok şey var.”
İlknur Peder, kadın sorunları konusunda yüksek lisans eğitimi alıyor, tiyatro çalışmalarına katılıyor, resim yapıyor ve Avusturalya’dan da olsa çalışanlarına internet üzerinden tek ayağının yardımıyla danışmanlık hizmeti veriyor.
Kaynak: AA